Mersin Tarsus ilçesinde Yaren Akbaş adlı Serebral Palsi hastası genç bir kız, hayatını kaleme aldığı “Karanlıktan Ufka” adlı kitabını yayınladı.

Yaren Akbaş (22), doğum sırasında yada doğumdan sonra beynine oksijen gitmemesi sonucu henüz 3 aylıkken Serabil palsi cp denilen hastalığa yakalandı.

-Serebral Palsi nedir?

Serebral palsi (SP), erken fetal dönem ile beş yaş arasında meydana gelen beyin hasarı sonucu oluşan klinik tablodur. Serebral palsinin etkileri hasarın derecesine ve bulunduğu yere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Hareket bozuklukları ve kaslarda spastisite, serebral palsi belirtileri arasında yer alır.

Serebral palsinin nedenleri arasında oksijen yetersizliği, enfeksiyonlar ve beyin malformasyonu nedeniyle oluşabilecek beyin hasarı sayılabilir.

Serebral Palsi’nin kesin bir tedavisi yoktur. Fakat fizyoterapi, konuşma terapisi, ergoterapi ve bazen ilaç tedavisi ya da cerrahi tedavi yöntemleri hastaların maksimum potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olabilir.

Tarsus’ta yaşayan Sevgi ve Aydın Akbaş’ın kızları olan Yaren Akbaş, serebral palsi hastası olarak doğarak zorlu bir yaşam ve eğitim süreci yaşadı.

Hastalığı nedeniyle konuşma zorluğu ve yürüme engelli de olan Yaren Akbaş’ın hayatı, ailesinin yoğun çabası ve desteği ile lise öğretmenin yönlendirmesiyle bambaşka bir yöne evrildi.

Mustafa Kılınç adlı öğretmeninin yönlendirmesiyle hayatını anlatan,”Karanlıktan Ufka” kitabını yazmaya başlayan Yaren’in çocukluğundan bugüne yaşadığı zorlukları ve sıkıntılarının yanı sıra mücadelesini, lise yıllarını yazıya döktü.
“Can sıkıntısını gidermek, kendine bir meşgale edinmek için tavsiye ile başlayan hikayemin buralara kadar geleceğini sanmıyordum. Küçük notlarla başlayan, bir şey çıkar mı hayalleriyle heveslendiğim yazma macerası Karanlıktan Ufka” adlı kitabımla son buldu” diyen Yaren Akbaş, “Her şey bir hayal ile başlar. Bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi ancak sizin azminize e sabrımıza bağlı. Azim ve sabrınızın yanı sıra, size güç katacak, destek verecek insanların çokluğundaki şansınıza bağlı. Bu konuda çok şanslı biriyim. Yılmadan, yıkılmadan, mücadele etmeyi, ayakta durmayı, zorluklara karşı direnmeyi öğreten çok insan vardı hayatımda” şeklinde konuştu.

İçinde bulunduğu rahatsızlıkları nedeniyle üniversitede Sosyal Hizmetler okumayı hedeflediğini ve liseyi bitirdikten sonra bu bölümü kazandığını ifade eden Yaren, “Şu anda 1. Sınıf öğrencisiyim. Öğretmenimin teşvikiyle hayatımı anlatan kitabı yazmaya başladım. İlk kitabımı hayata tutunma hikayemi anlatan Karanlıktan Ufka adını taşıyor. Kitabı yazarken en büyük destekçim annem ve babam oldu. Hep yanımda oldular, sürekli beni motive ettiler. Anneme de, babama da çok teşekkür ediyorum. Kitabım kendi hayatımı anlatıyor. Yaşadığım sıkıntıları, zorlukları, mücadelelerimi, lise yıllarımı, arkadaşlıklarımı, lise yıllarımı anlatan bir kitap. Daha çok lise yıllarımı anlatıyor” dedi.

En büyük sıkıntısının oturdukları apartmanda engelli rampasının olmaması olduğunu belirten Yaren, “Rampanın olmaması nedeniyle çok sıkıntı ve zorluk çekiyorum. Annemin gücü yetmiyor. Babam işinden dolayı her zaman evde değil. Dışarı çıkmak istiyorum, ama çıkamıyorum ve eve bağlı kalıyorum. Engelli rampası yapılırsa çok mutlu olurum. Kendi kendime tekerlekli sandalyemle dışarı çıkabilirim” diyerek şunları kaydetti:

“Benim hayatım zor bir hayat. Ancak mücadelemi sürdürüyorum. Benim durumumda olanlar sakın pes etmesinler. Her zaman bir ışık, bir umut vardır. O nedenle umutlarını yitirmesinler. Benim durumumdakiler her zaman yapılacak bir şeyin olduğunu unutmasınlar. Şimdi 2.ci kitabımı yazmaya başladım. Hedefim kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Kimseye bağımlı olmak istemiyorum.”

Baba Aydın ve anne Sevgi Akbaş, Yaren’in kitabında lise yıllarından, karşılaştığı zorluklardan, hayallerinden ve yaşamak istediklerinden bahsettiğini belirterek, “Yaren idealist bir kız. Hedefleri ve hayalleri var. Bizim desteğimizle inşallah hayallerine ve hedeflerine ulaşacak. İlk kitabıyla yaşama tutunmaya başladı. Bu kitabıyla dokunduğu birçok insan oldu. “Bizde yapabiliriz” diye yazmaya başladılar. Bunlar Yaren’le de paylaşıp, yazışıyorlar. Bu güzel bir şey. Yaren’in eğitim konusunda hep istediği bölüm vardı. Hep ‘Sosyal Hizmetler okuyacağım’ diyordu. Sosyal hizmetler bölümünü kazandı. Şu anda1.’nci sınıfta okuyor. Sosyal olmak istiyor, insanlara dokunmak istiyor, temas etmek istiyor. Bizde kendisini destekliyoruz. Topluma kazandırmak istiyoruz. Yaren, kendisiyle barışık, hayatla barışık. Bizim en büyük avantajımız bu. Kendisiyle barışık. Okurken çalışmakta istiyor. Resmi yada özel kurum e kuruluşların işe alınması konusunda yetkililerden destek bekliyoruz” dediler.